Küçük bir çocuk oluyorum seni düşünürken, imkansız kavramını
henüz bilmeyen ve umut peşinde koşan. Markete girdiğinde tek oyuncak hakkı olan
bir çocuk. Ve her defasında seni seçiyorum. Kendi yarattığım dünyamın başrol
oyuncusu yapıyorum seni. Oyun oynayalım dediklerinde ‘o olmazsa oynamam’
diyorum her zaman. Başrol olmadan oyun mu olur sanki?
Küçük bir çocuk oluyorum seninle konuşurken. Çekinmeden, bütün
düşündüklerini söyleyebilen bir çocuk. Sen üzülünce ise tek bir soru oluşuyor
kafamda: ‘Nasıl tekrar mutlu ederim?’. İşte o zaman saçmalayan bir çocuk
oluyorum. Kafanı bir nebze dağıtan en ufak bir hareketim sonucu ise ‘İşte zafer
benim!’ diyorum kendi kendime.
Ve küçük bir çocuk oluyorum severken seni. Bütün kötü
düşünceler siliniyor aklımdan. Saf sevginin verdiği heyecanla koşuyorum
ortalıkta. Korkmuyorum üzülmekten. Başkası yüzünden üzüleceğime senin için
üzüleyim diyorum. Mutluyum, öyle veya böyle mutluyum. Fazla bir şey
beklemiyorum severken seni. Tek söylediğim: ‘Ben bütün oyuncaklarımı getiririm,
sen yeter ki benimle oyna.’
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder