23 Mayıs 2015 Cumartesi

Aramızda Yine Denizler Kalıyor


Kendimi bir vapur gibi hissediyorum sana gelirken.
İzleyene göre yavaş, içindekine göre hızlı...
Arkamda köpükler bırakıp kıyıya dalgalar yayarak geliyorum.
Kimi zaman karşıma; kimi zaman arkama alarak rüzgarı.
Martılar eşlik ediyor bana.
Ayrıldığım iskeleden beri gelenler var biliyor musun?

Bir vapurun iskeleye yanaşması gibi geliyorum sana.
Seni hedef alıp başka yöne gidiyorum önce.
Daha sonra usulca yaklaşıyorum yanına.
Dengemi kaybetmemem gerek.

Yanına geldiğimi zannettiğimde,
Bir sarsıntı hissediyorum.
Etkili bir sarsıntı.
Evet! İskeledeki o teker...
Önemsizce görünen; ama sana yaklaşmamı engelleyen bir kalkan adeta.
Ben sarsıntının etkisinden kurtulmaya çalışırken,
İnsanlar geliyor, halatlara sarılıyorlar.
Öyle veya böyle bağlamaya çalışıyorlar ikimizi.
Bağladıklarını sanıyorlar, bağlandığımızı sanıyoruz.

Ve ardından bir ses geliyor senden.
"Git!" çanlarını çalıyorsun.
Halatlar çözülüyor.
Martılarımı yanıma alıyor, gidiyorum geldiğim yere.

Aramızda yine denizler kalıyor...